Şarkıcılar siyasi yorumlarda bulunmak zorunda mı?
Geçtiğimiz günlerde savunma sanayiine yönelik yatırımlara ek bir kaynak sağlamak için limiti 100 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarının sahiplerinden 750 TL alınmasını ön gören yasa gündeme bomba gibi girdi. Buna Sinan Akçıl’dan destek geldi. Sinan Akçıl bu konu ile ilgili ilginç bir açıklama yaparak “Kusura bakmayın ya da bakın bilemem onu ama ben 750 TL’yi ülkemin savunması için vermeyeceksem büyük büyük babalarımdan, anneannelerimden utanırım. 5 gün dayan 10 paket sigara içme o parayı ülkenin savunma sanayii için değerlendir, nasıl fikir?” dedi.
Sinan Akçıl’in bu açıklaması sosyal medyada epey bir eleştiri aldı. Kimisi onu “yalakalık”la suçladı kimisi ise ona hak verdi. Benim burada dikkatimi çeken şey oldu biliyormusunuz? Sanatçıların da son yıllarda çok politize olması konusu. Sinan iktidara yakın açıklamalar yaparken Tarkan’da muhalefete yakın açıklamalar yaptı. Biri mega star diğeri ise Türk popunun altın çocuğu. İkisini de çok ciddi kitleleri var. Biri pazarlama dâhisi diğer ise müzik dâhisi ama bir konuda duygularına hâkim olamadılar. İkisi de politikacı gibi politik yorumlara girdiler.
Bence ikisi de hata yaptı. Tarkan son bir iki yıldır biraz sakin, eski Tarkan gibi davranıyor yani politikaya mesafeli olmaya başladı. Sinan Akçıl ise popun yaramaz çocuğu gibi hala politik mesajlar veriyor. Bu ikisine de zarar verdi ve vermeye devam ediyor. Bunun verileri de var. En basit Tarkan artık radyo ve televizyon listelerinde eskisi gibi zirvede değil. Eskiden her albümünde bir numara olmayı başaran Tarkan çok güzel bir albüm olan “Kuantum 51”i yayınladı ama hiçbir radyo ve televizyonda hiçbir şarkısı ile bir numaraya çıkamadı. Sinan Akçıl da öyle. İlk albüm yaptığında yakaladığı popülerliği medyada hafiften kaybetti. Tarkan hiçbir AK Partili büyük belediyenin konserinde yok, aynı şekilde Sinan Akçıl da CHP’li belediyelerin konserleri ve etkinliklerinde yok. Bu liste uzar gider. Belki ikisi bunu farkında ya da farkında değil ama büyük sanatçıların özellikle popüler kültürle içice olan ve popülerliklerini popüler kültürden alan sanatçıların politik olma lüksü yoktur. Olamaz olmamalı da.
Ha şunu da söyleyebiliriz. Büyük starların politik görüşlerini bildirmesi bir nevi geleceğe yatırım da olabilir. İki veya üç sene sonra genel seçimler yapılacak. Türkiye’nin siyasi fotoğrafına bakınca vaziyet değişiyor bugünün muhalefetinin iktidara gelme olasılığı her geçen gün artıyor. Mesela olası bir Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığında hangi sanatçı daha çok kazanır sizce Tarkan mı Sinan mı?
Benzer bir durum ABD seçimlerinde de yaşanıyor. Taylor Swift Amerika seçimlerinde Trump’a karşı pozisyon aldı ve Kamala Harris’i desteklediğini açıkladı ve Harris’i epey de destekliyor. Aynı şey Amerika’da da yaşanır mı? Yani Trump kazanırsa Taylor’dan intikam alır mı? Yaşanmaz çünkü her ne kadar eleştirsek de ve vahşi kapitalist desek de orası Amerika. Burası ise unutmayın ki Türkiye ve müthiş bir kutuplaşma var. Siz bakmayın normalleşme masallarına her iki tarafta müthiş bir rövanşist zihniyet içinde. Popüler kültüre müzik yapıyorsanız siyasete girdiniz mi kaybetmek zorunda kalırsınız. Bunun aksini kimse iddia edemez.
Belediyeler bunu artık yapmayın!
Hazır politikadan girmişken siyaset & sanat ilişkisinden devam edeyim. Geçtiğimiz hafta sosyal medya hafiften bir sallandı. Konu ise Konak Belediyesinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için yapma kararı aldığı etkinlikti.
Konak Belediyesi 29 Ekim’de Şevval Sam’a konser teklifinde bulunmuş. Bu konser için belediye 4 Ekim tarihinde bir teklif almış. Bu teklife göre Konak Belediyesi Şevval Sam’a iki saatlik konser karşılığında 5 milyon 300 bin lira + KDV verme kararı almış. Bu haberi Türkiye’de ilk Müzik On Air platformu gündeme getirdi. Olayın sosyal medyada yayılması ile beraber herkes ekonomik krizle boğuşan Türkiye’de bir belediyenin bu kadar büyük bir parayı kasasından çıkartacak olmasına çok sert tepki verdi. Neyse ki bu tepkiler üzerine Konak belediyesi eleştirilere duyarsız kalmadı ve sadece teklif aldıklarını konserin olmayacağını açıkladı.
Her iki tarafta bunu yapıyor
Bu olay Türkiye’de ilk değil. Maalesef hem AK Parti hem de CHP'li belediyeler bunu çok yapıyor. Neyi yapıyor diyeceksiniz? Çok yüksek fiyatlarla etkinlik ve konserler düzenleme olayı diyeceğim. Önce AK Partili belediyeler başladı buna. İlçe belediyeleri radyoculara, şarkıcılara ve bilumum medyacılara etkinliklerinde öylesine çok para kazandırdı ki partisi ne olursa olsun herkesin tepkisini aldı. Belediyeler adeta belirli insanlara etkinlik başlığı altında ek işler vererek muazzam paralar kazandırdı. Bunu o dönem muhalefet çok eleştirdi çok da güzel yaptı ama aynı şeyi onlar da yapmaya başlayınca toplum “artık yeter” dedi.
Özellikle büyük şehir belediyelerinin çok ciddi bütçeleri var ve maalesef bu bütçelerin harcamasında dikkatli davranmıyor. Bunu hem iktidar hem de muhalefetin belediyeleri yapıyor. Ederi 1 milyon olan bir işi üç, dört milyona ihale etmek olmaz. Burada hem belediye kaynakları israf ediliyor hem de halktan tepki alınıyor.
Tırışkadan etkinlikler yapmayın
Son örnekte benzer bir şeyi Konak Belediyesinde de görünce bende bir kez daha “artık yeter” dedim. Şevval Sam çok değerli bir sanatçı. Müziği, kalitesi oyuncu kimliği tartışılmaz. Ama ona iki saatlik bir konser için üstelik bir kamu hizmeti ve Cumhuriyet Bayramı gibi manevi anlamda çok önemli olan bir etkinlik için 5 milyon 300 bin lira teklif edilemez. Olmaz. Burada sanatçının ederi bu kadar eder ya da etmez konusuna girmeyeceğim. Herkesin bir fiyatı vardır serbest piyasada isteyen istediği fiyata satar markasını ama konu belediye olunca daha da dikkat etmek gerekiyor. Belediye bütçeleri bir nevi kamu bütçesidir. Bu belediyeler, partisi ne olursa olsun yaptığı etkinliklere, ihalelere çok dikkat etmeli. Tırışka fiyatlara, şişirme fiyatlara etkinlik icat etmemeli. Kamu yararını düşünerek hareket etmeli. Bu hem kamu vicdanı adına olmaz hem de piyasadaki rekabet koşullarına zarar verir.
Halk uyumuyor. AK Parti’nin 2024 yerel seçimlerinde hezimete uğramasının tek bir nedeni vardı o da “Ekonomi” idi. Bunun içinde bir alt başlıkta yapılan etkinlikler, harcanan paralar ve ihalelerin toplumda deşifre olması. Bunları sokaktaki kuşlar bile duydu ve sandıkta hesap sorarken bunu da hesaba kattı.
Belediyelerin yaptığı tüm harcamalarda özellikle etkinlik ihalelerinde dikkatli olmasını istiyorum. Bunun toplum adına istiyorum çünkü bu konu herkesin dilinde ve herkes “artık yeter” diyor. Bunu da buradan tüm partilere söyleyeyim.