İncirlik Üssü'nü kapatalım!
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “İsrail’i, İran’ın füzelerine karşı korumak üzere Malatya’da Kürecik’te kurulmuş radar üssü var. Bu katil, siyonist İsrail rejimini korumak bize mi kaldı Allah aşkına, kapatalım şu Kürecik Radar Üssü'nü” açıklamasını yaptı. Sayın Fatih Erbakan! Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bunu yapması için öncelikle ekonomik sonra da siyasal yaptırım gücünün olması gerekir.
Eğer bir ülke ekonomik olarak ayakta kalmak için cumhuriyetin kazanımı fabrikaları, taşını toprağını satarak yani taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışırsa bu o ülkenin iflasını getirir. Bu durumda olan bir ülkenin de ne Adana İncirlikte dolaşan ABD postallarını göndermeye ne de bilmem kaç yıllığına sınırımızdaki mayınları temizleyen israil’e “çek arabanı buradan” demeye gücü yetmez.
Kaldı ki daha ABD tarafından düşürülen SİHA’mızın hesabını soramazken ABD’ye İncirlik Üssünü kapatıyoruz diyemezdik.
Çünkü ülkemiz ne ekonomik anlamda ne de politik anlamda yaptırım gücüne sahip değildi. Eğer bunun aksi olsaydı Sayın Davutoğlu’nun da dediği gibi “Biz istemedikçe Orta Doğu'da yaprak kımıldamaz” söylemine ya da “Başta olduğum sürece İsveç ve Finlandiya Nato’ya giremez” diyerek meydan okuyup bugün para için İsveç’in NATO’ya Katılım Protokolünü imzalayıp Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmesine şahit olmazdık.
Bugün itibariyle durumumuz aynen Ziya Paşanın “Ne günlere kaldık ey gâzi hünkâr” misaliydi. Yani bundan 100 sene önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk emperyalist kan emicilere bu ülkeyi teslim etmeyip, savaştan çıkmış bir ülkeyi kimsenin kapısında para için dilendirmezken o aynı Atatürk’ün tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün para için diz çöker hale getirildi.
Gelelim meydanlarda asker Gazze’ye diyerek savaş çığırtkanlığı yapanlara.
Beyler! Bu milletin çocuklarını savaşın içine sürüklemek sizin haddinize değil. Eğer çok istiyorsanız Gazze orada. Lakin Afrin yerine Sayın Meral Akşener’in beylerbeyindeki evine gittiğiniz gibi bu defa da Gazze yerine Gebze’ye gitmeyin.